29 Mayıs 1899 yılında, yıldız sarayına ulaşan bir mektup, Abdülhamid’in insani yüzünü gözler önüne serecekti. Mektup, 6 yıl önce sol bacağını kaybeden 26 yaşındaki bir gençten geliyordu. İçine düştüğü sefaletten kurtarılması için Sultana başvurmuştur bu genç. Mektup, öncelikle Bahriye Nazırı Hasan Hüsnü Paşa’ya ulaşmıştır. Derhal harekete geçen Hüsnü Paşa, bir protez bacağın yapılması emrini verir. Hesap kitap yapılır ve bu protezin 18 liraya mâl olacağı anlaşılır. Konu bu defa, Sadrazam Halil Rıfat Paşa’nın önüne gelmişti. Sadrazam, paranın ödenebilmesi için konuyu Abdülhamid’e açar. Abdülhamid, zarif bir yazıyla, takma bacağın parasının atiye-i seniyye’den ödenmesini buyurmaktadır.

Talebi, 2 ay gibi kısa sürede cevaplanan ve yerine getirilen bu genç kimdi? Söyleyeyim, bu genç bir türk değildi. Kirkor oğlu Onnik’ti, yani bir Ermeniydi…
Ermeniler için böylesine bir hizmet yapmış Sultan’a verilen karşılık ne olacaktı peki? Yine ben söyleyeyim; Abdülhamid’e, Cuma çıkışı Ermenilerce düzenlenecek olan bir suikast… Neyseki bu suikast hedefine ulaşamamıştır.
Abdülhamid, böylesine yüce bir insandı işte. Osmanlı’yı tek bir aile gibi yönetmek için atılan son adım olacaktı bu…
0 yorum:
Yorum Gönder